Turumuz Trabzon Havalimanı’na varışla başlıyor. Havalimanında rehberimiz tarafından karşılandıktan sonra, ilk durağımız olan Sümela Manastırı’na doğru yola çıkıyoruz. Karadeniz’in etkileyici doğasıyla iç içe olan bu tarihi manastır, Maçka ilçesinin yüksek kayalıklarına kurulmuştur ve hem manzarası hem de tarihi dokusuyla büyüleyicidir. Rehberimizin vereceği bilgiler eşliğinde manastırın tarihine tanıklık ettikten sonra Trabzon şehir merkezine dönüyoruz. Burada Ayasofya Camii’ni ziyaret edeceğiz. Trabzon’un en önemli tarihi yapılarından biri olan bu cami, Bizans döneminden kalma bir kilise iken, Osmanlı döneminde camiye dönüştürülmüştür. Ardından Atatürk Köşkü'ne geçiyoruz. Mustafa Kemal Atatürk’ün Trabzon’u ziyaretlerinde kaldığı bu köşk, etkileyici mimarisi ve yeşillikler içindeki bahçesiyle göz alıcıdır. Son olarak Ortahisar’ı keşfedip, akşam yemeği ve konaklama için otele geçiyoruz.

Sabah kahvaltısının ardından, Karaca Mağarası’na doğru yola çıkıyoruz. Gümüşhane’de bulunan bu doğa harikası mağara, sarkıtları, dikitleri ve farklı renk tonlarındaki kireç taşlarıyla ziyaretçilerini büyüleyen bir güzelliğe sahiptir. Mağara turundan sonra Erzurum’a hareket ediyoruz. Erzurum, Türkiye’nin en yüksek şehirlerinden biri olup, tarihi yapıları ve kültürel zenginlikleriyle ünlüdür. İlk olarak Yakutiye Medresesi’ni ziyaret edeceğiz. Selçuklu dönemi mimarisinin en güzel örneklerinden biri olan medrese, taş işçiliğiyle dikkat çekmektedir. Daha sonra Ulu Camii, Çifter Minareli Medrese ve Erzurum Kalesi’ni geziyoruz. Her biri farklı bir tarihi döneme ışık tutan bu yapılar, Erzurum’un kültürel mirasını gözler önüne seriyor. Günün son durağı ise Taşhan olacak. Tarihi İpek Yolu üzerinde yer alan bu han, Erzurum’un ünlü Oltu taşı takılarının satıldığı bir çarşıdır. Akşam Erzurum’da konaklama.

Sabah Diyarbakır’a doğru yola çıkıyoruz. Türkiye’nin en eski şehirlerinden biri olan Diyarbakır, tarihi surları ve kültürel mirasıyla dikkat çekiyor. İlk durağımız Ulu Camii, Anadolu’nun en eski camilerinden biri olarak bilinir. Ardından UNESCO Dünya Mirası Listesi’nde yer alan Diyarbakır Surları’nı ziyaret ediyoruz. Sur içindeki gezimizi Dört Ayaklı Minare, Surp Giragos Ermeni Kilisesi ve İçkale Açık Hava Müzesi ile sürdürüyoruz. Her bir yapı, kentin zengin tarihi geçmişini yansıtmaktadır. Sonraki durağımız, 10 Gözlü Köprü olacak. Dicle Nehri üzerinde yer alan bu tarihi köprü, Diyarbakır’ın simgelerinden biridir. Diyarbakır gezimizin ardından Zerzevan Kalesi’ne hareket ediyoruz. Bu antik kale, Roma dönemine ait önemli bir askeri garnizon olup, Mithras Tapınağı gibi gizemli yapıları barındırmaktadır. Zerzevan’dan sonra Mardin’e geçiyoruz ve akşam burada konaklıyoruz.

Mardin, taş evleri ve dar sokaklarıyla adeta tarihte bir yolculuğa çıkarıyor. Sabah turumuza Kasımiye Medresesi ile başlıyoruz. Bu tarihi medrese, mimari güzellikleriyle ve manzarasıyla ünlüdür. Ardından Mardin Ulu Cami’yi ziyaret ediyoruz. Camii, etkileyici taş işçiliği ve tarihi atmosferiyle ön plana çıkmaktadır. Sıradaki durağımız Deyrulzafaran Manastırı. Süryani kültürünün önemli merkezlerinden biri olan bu manastır, tarih boyunca çeşitli medeniyetlere ev sahipliği yapmıştır. Daha sonra Dara Antik Kenti’ni keşfediyoruz. Mezopotamya’nın önemli şehirlerinden biri olan Dara, yer altı yapıları ve mezarlarıyla ziyaretçilerine antik çağın izlerini sunuyor. Son olarak Harran’a hareket ediyoruz. Dünyanın en eski yerleşim yerlerinden biri olan Harran, konik kubbeli evleri ve tarihi kalıntılarıyla meşhurdur. Gezimizin ardından Şanlıurfa’ya geçip otelimize yerleşiyoruz.

Bugün, tarihin sıfır noktası olarak adlandırılan Göbeklitepe’yi ziyaret ederek güne başlıyoruz. UNESCO Dünya Mirası Listesi’nde yer alan bu antik tapınak, insanlık tarihinin bilinen en eski ibadet merkezi olarak kabul ediliyor. Taş sütunları üzerindeki figürler, geçmişin bilinmeyen yönlerini aydınlatan önemli buluntulardır. Göbeklitepe’nin ardından Şanlıurfa şehir turumuza başlıyoruz. İlk olarak Şanlıurfa Arkeoloji Müzesi’ni ziyaret ediyoruz. Müze, bölgenin zengin tarihine ışık tutan birçok önemli esere ev sahipliği yapmaktadır. Sonrasında Halepli Bahçe Mozaik Müzesi’ne geçiyoruz. Burada, Roma dönemine ait etkileyici mozaikleri görebilirsiniz. Günün devamında Urfa Kalesi, Balıklı Göl ve Urfa Çarşıları’nı keşfediyoruz. Bu yerler, Şanlıurfa’nın tarihi ve kültürel dokusunu en iyi şekilde yansıtan alanlardır. Akşam tekrar Şanlıurfa’da konaklıyoruz.

Bugünkü rotamızda, UNESCO Dünya Mirası Listesi’nde yer alan Nemrut Dağı var. Sabah erken saatlerde yola çıkarak, Kommagene Krallığı’nın devasa heykelleriyle ünlü bu tarihi zirveye ulaşıyoruz. Kral Antiochus’un anıt mezarını ve heykellerini gördükten sonra, Arsemia antik kentini ziyaret ediyoruz. Burada, krallığın yönetim merkezi olarak kullanılan saray ve heykelleri inceleyeceğiz. Daha sonra Cendere Köprüsü’ne geçiyoruz. Roma döneminden kalma bu köprü, bölgedeki en eski yapılardan biridir ve halen kullanılmaktadır. Günün ilerleyen saatlerinde Gaziantep’e doğru yolculuğumuza devam ediyoruz. Bu yolculuk, Güneydoğu Anadolu’nun tarihi dokusunu ve eşsiz doğal manzaralarını deneyimlemek adına oldukça önemlidir. Gaziantep’e varışımızla birlikte otelimize yerleşiyoruz ve serbest zaman geçiriyoruz.

Son günümüzde, Gaziantep’in tarihi ve kültürel zenginliklerini keşfetmeye başlıyoruz. İlk olarak Zeugma Mozaik Müzesi’ni ziyaret ediyoruz. Bu müze, antik Zeugma kentinden çıkarılan mozaikler ve diğer eserlerle, bölgenin tarihine ışık tutan önemli bir kültür mirasıdır. Ardından Gaziantep Arkeoloji Müzesi’ne geçiyoruz. Burada bölgedeki kazılardan elde edilen tarihi buluntuları inceleyebilirsiniz. Sıradaki durağımız Gaziantep Kalesi. Kale, kentin manzarasına hakim bir noktada yer almakta ve tarih boyunca birçok medeniyete ev sahipliği yapmıştır. Günün devamında Bakırcılar Çarşısı’nı ziyaret ediyoruz. Burada, geleneksel el sanatlarını yakından görme ve alışveriş yapma imkanı bulacaksınız. Serbest zamanın ardından Gaziantep Havalimanı’na transfer edilecek ve turumuz sona erecektir.